top of page

OYUN TÜRLERİ: SEMBOLİK OYUN

Sembolik oyunda, çocuklar hayal güçlerini kullanarak bir nesneye asıl görevi dışında farklı anlam ve görev yükler.

18 aydan itibaren çocuklar, bir lego parçasını, yerde hareket eden bir arabaya ya da telefona dönüştürebilir.

Araba sürüyor ya da telefonla konuşuyor-muş gibi yapmak, bir başkasına anne-ymiş ya da bebek-miş gibi davranmak sembolik oyun türüne özgüdür.

Bu oyun ile çocuk soyut kavramları anlama, akılda tutma, perspektif alma ve sosyal ipuçlarını anlamlandırma gibi sosyal-duygusal-bilişsel gelişim açısında önemli becerilerini geliştirir.

Yaş ilerledikçe sembolik oyun türü karmaşıklaşır. Örneğin evcilik, doktorculuk, mağazacılık sembolik oyunun gelişmiş şekillerindendir. Sembolik oyun hakkında kalıplaşmış bir cümle vardır; çocuğu hayata hazırladığı ve çocuğun yetişkin dünyasının bir provasını yaptığı. Bana göre sembolik oyun çocuk için hayatın kendisidir, etrafında olan biteni, sosyal ilişkileri, duyguları ve hatta yaşadığı zorlukları sembolik oyunda tekrar tekrar yaşar.

Bu sebeple hem gelişimsel hem de klinik açıdan sembolik oyunun önemi büyük.

Yetişkinler olarak çocukların sembolik oyununu teşvik etmek için; onlara bol bol hikaye ve masal okuyabilir, birlikte bir masalın devamını getirme oyunu oynayabiliriz.

Odasının bir köşesi hayal gücünü geliştirici materyaller ve oyuncaklar köşesi yapabilir, örneğin büyük boş bir kutu, çadır, eski kıyafetler, şapka, maske ve kostümler, evcilik oyuncakları, mutfak malzemeleri, battaniye ya da kumaşlarla doldurabiliriz.

Sizi sembolik oyununa katmak istediğinde, onun yönlendirmesi ile gitmek iyi bir fikir. Öğretici olmaktansa, sadece oyun oynadığınızı ve çocuğunuzun oyun ile gerçek arasındaki farkı her zaman ayırt edebildiğini göz önünde bulundurun.

Bu tarz oyunlar bazen sıkça tekrar eder, ebeveyn sıkılmış ve aynı oyunu oynamaktan bunalmış hissedebilir, bu gibi zamanlarda oyuna onun penceresinden bakmayı deneyin.

Çocukluğunuzda sizin de oynamaktan keyif aldığınız oyunlar vardı, şimdi hatırlamasanız bile kim bilir o oyunu kaç yüz kere oynamıştınız.



Yazar: Uzm. Psk. Begüm Köseler



57 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page